The Book of M | Kıyametin Başlıyor

Bir Kitap Bir Düşünce | The Book of MPeng Shepherd

Kıyamet her zaman gürültüyle gelmez.
Bazen ne patlama vardır ne de yıkım.
Bazen her şey, insanların hafızasını yavaş yavaş kaybetmesiyle başlar.

Amerikalı yazar Peng Shepherd, The Book of M’de tam olarak bunu anlatıyor. İnsanlar önce anılarını kaybediyor, ardından kim olduklarını. Hafıza silindikçe gölgeler de yok oluyor ve gölgesi olmayan insanlar, bu dünyada tuhaf ve tehlikeli bir yere sahip olmaya başlıyor.

Bu kitapta anlatılan felaket şehirlerin yıkılması değil;
sevdiklerini, geçmişini ve kendini unutmak.
Çünkü hafıza gidince bağlar kopuyor, sorumluluklar silikleşiyor, vicdan bulanıklaşıyor.

Peki neden okumalısınız?

Çünkü bu kitap “kıyamet olursa ne olur?”dan çok,
“insan hafızasını kaybederse neye dönüşür?” sorusunu soruyor.

Çünkü karakterlerin yaşadıkları uzak bir distopya gibi değil,
fazlasıyla tanıdık geliyor.
Unutmamak için tutunduğumuz şeyleri, kaybetme korkusunu ve hatırlamanın aslında ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor.

Ve çünkü kitap şunu düşündürüyor:
Eğer bir gün her şeyi unutsaydık…
iyi kalır mıydık?

The Book of M, kıyameti büyük bir olay gibi değil; sessiz, yavaş ve içten içe ilerleyen bir çözülme olarak anlatıyor. En rahatsız edici tarafı da bu zaten. Çünkü bu hikâye çok uzak bir gelecekte değil, insanın kendi içinde başlıyor.

Kapak Üzerine Bir Not

The Book of M’in kapağı, ilk bakışta sakin ama dikkatli bakıldığında rahatsız edici bir dil kullanıyor. Koyu zemin üzerine işlenmiş bitkiler, kuşlar ve çiçek detayları, doğayla iç içe ama tam olarak huzurlu olmayan bir dünya hissi veriyor. Ortadaki büyük “M”, hem ismi hem de kayboluşu temsil eder gibi; güçlü, belirgin ama etrafı tarafından yavaş yavaş kuşatılmış.

Kapaktaki çizimler çok ince ve detaylı. Bu da hikâyenin bağırarak değil, yavaş yavaş ilerleyen bir çözülme anlattığını daha kitabı açmadan hissettiriyor. Kuşlar özgürlüğü çağrıştırsa da burada tam tersine bir tedirginlik var. Bitkiler canlı ama düzenli değil; sanki her şey kontrol altında gibi görünüyor ama aslında değil.

Bu kapak bana şunu düşündürdü:
Bu kitap, felaketi tek bir anla değil, zamanla eksilen bir şey olarak anlatıyor. Hafıza gibi. Önce fark edilmeyen, sonra geri dönülmeyen bir kayıp..                             Peng Shepherd / EPHESUS YAYINLARI


Sevgiler  Nihals~~








Yorumlar